Öğlen
molası , Bir iki kelamda olsa yazmalıyım...
Yazmalıyım,
çünki, yazmazsam yine tembeleşir giderim...
Tembelleşirsem...
vay halime !!!...Sessiz hanım, sessiz
sessiz gelir... saçlarımdan tutar... ben
bağırmanın “aaa!”sini çıkarmadan ağzımdan, o bütün azarını, bir hamlede bana püskürtür ...sonra...hiç bir
şey olmamış gibi sessiz sessiz gider...gider gitmesine amma... onun sesi hala kulaklarımda çınlar
durur...içimden bir ses gibi... vicdan gibi...bir parola gibi....:))
Evet öğlen
molası..Hava Paris tarafında çok soğuk. İstanbul, Ankara’da aynıdır büyük bir
ihtimal. Ayaklarımı sürüklüye sürükliye
gitmiş de olsam, dönüşüm vicdan rahatlılığıyla kendimi kanatlanmış gibi,
belkide bir melek gibi afiiif
hissetmenin keyfini yaşamaktayım...oh! be !!! kendime amaç edindiğim bir görev
daha tamlanmıştır...
Neyse ki
ben buraya yazıyorum ama ...buranın teması beni şartlıyor... ne yazıp
yamicagimi bazen ayırt edemiyorum...bazen bir karışık zebze çorbası gibi
bloglar var hani... her şeyden , her anlatım şekli, her konu ele alınmış,
farklı tarzlar, bazen yemek tarifesi,
bazen özel hayat hikayesi, bazen kurgu ,bazen şiir defteri, bazen fotoraf sergisi,....
Kötü mü
oluyor? Hayır... bir çok vitamin bir arada!
Harika!!
Eeehee !!!
sen niye şartlıyorsun kendini Eda hanımcım ??? Valla bilmem...çok mu
mükemmeliyetçiyim acaba???... birde beni gerçekten yakından tanısanız,...O
güzel hanım hanımcık tarzlarımın arkasında bir kusurum bir kusurum var...
tahmin bile edemezsiniz... Neyse şssst!
ben size bunu söylemedim sizde duymadınız...
Derken yeri
gelmişken size bir şey daha itiraf edeyim ... Geçen yıl, adsız bir bey veya
hanım (genelde adsızları ben bey olarak algılıyorum :)) bana bir yorum
yapmış...” siz hem eğitimci olduğunuzu söylüyorsunuz, hemde bir çok türkçe
hatası yapmışsınız yazınızda!” diye bana veriştirmiş durmuş... :(( Doğruydu ,
üstelik o gün hızlı hızlı, içimden geldiği gibi, yazdım hiç düşünmeden, klavyemi
zaten biliyorsunuz “U”lar, “Ü” ler “O”lar “Ö” ler hepsi birbirine karışmış,
bilgisayarım desen, otomatik olarak
düzeltme yapmıyor , ben sürekli klavye kullanan bir insanda deyilim...ana dilim
fransızca , Üçüncü dilim türkçe ( gülüyorsunuz ama gerçekten öyle) ,Türkiye de
okula gitmedim ben türkçeyi Fransa’da öğrendim... vs vs... yani bende bahaneler
hazır hemde yüklü yüklü! :)) neyse ki, yazımı tekrar okumadan yayınlıyverdim gittiii!!...
Gitti gitmesine amma... işte yaaa!!! bazı
(senden daha alim ;)) insanlar yakalar seni böyle kulağından Edacım ...
Konuyu gene
dağıttım, gördünüz mü? İşte bir diğer kusurumda bu benim...Nerede kalmıştık
???... benim bloğun tarzında...O konuyu da başka bir gün ele alayım ...vakit doldu, bu günlük bu kadar... ama yinede bilesiniz !
: benim bloğun tarzı olmuyacak bundan sonra... zannederim... belki... belki de
bir kaç blog daha açmam gerekicek... Onu da,
bu temmbelliğimle üstesinden gelemem...herhalde ...çık çık beceremem
zaten ikisinide zor güç büyütüyorum üstelik üçte çocuk var evde etti beş!... Birde eş ! ... Etti
altı!!!! Yoh ! yoh ! ulmaaaaz !!!...
aç şekerim ...:) bırak heeç blog aç:) kapat-aç aç-kapa :):) amaaann ölümlü dünya boşver gitsinn :):) o imlacı amca ya da teyzede selam olsun o önce kendi kusur taraflarını düzeltsin ay sinirlendirmesin beniiiiii!!!!!
YanıtlaSilAcım demi?! Acım kapatim, kapatim açim ;) 😄😄
Silheeeey ne güzel seni görmeeeeeeek yaaaaaa :)
YanıtlaSilHeyyy kardeşiim!! :)) naber?
Silselaaam :)
YanıtlaSilBiliyorum deep kardeş yine kayıp oldum demi !! Hmm!! :(
SilAma seni burada görmek güzel :))
seni de amaaaa :)
Sil:)
SilHahha ha tatlı şey demek Türkçe 3. dilin ha. ikinci ne peki. Ben 1 de kaldım 2. ve 3. yü nasıl yaparım pardon öğrenirim =D =D haha haa tatlıuuuuu şey seni.
YanıtlaSilAslında ana dilim Vuslat ablacıım fakat ben Türkiye'de hiç okula gitmediğim için annem ve babamdan öğrendiğim kadar biliyordum... Şimdi geliştirdim farklı... üniversite Sınavları'nda Türkçeyi üçüncü dil olarak seçtim...neyse canım bu beni affettirmez o başka...;) öpüldüüüün !!! Kocamaaan
YanıtlaSil