17 Şubat 2015 Salı

Bir karamsarlik

 görsel :Romero Rerondo


BIR KARAMSARLIK

Hüzünlüyüm bu gece, karardı çevrem 
Nerede kaldı dünki o Aydın neşem ? 
kendimdendir gelen kötülük ve şer madem 
niçin Çaresiz ve umutsuz, ufkum bilmem!

Ne fayda renkler, Görmüyor bu gözler
Bırakma beni, acizliğime teslim etme ey yücem!
Üşüyorum, içimde kor Ateşler yansada,
ısınmam !
Yalnızım, çevremde milyonlar olsada, 
görmem !
Doldur şu yüreğindeki boşluğu varlığınla, 
kadem kadem!...
terketme beni derinlerimdeki zindanlarda, 
bir başıma, 
acizim dayanmam !
Biliyorum hep sensin benim tek çarem,  
onuda unutamam !  ...
Aydınlat ! Aydınlat!  
Yak şu beynindeki ışıkları, 
körüm !
Sensiz Yalnızım, 
tek çıkış yolu olsada 
bulamam !
Ey ilahi kudret !  senin  elin olmadan,  
hep Madurum, 
Ve korkarım, o  karanlık düşlerden 
asla çıkamam ! 
 nefes alamam,yasiyamam,..




10 Şubat 2015 Salı

Biraz hayal biraz meal...




Ne desem nasıl başlasam… Güzel bir gün geçirmenin keyfini yaşmaktayım… Sanmayin ki olağanüstü, muhteşem bir gündü …  Hayır ! Tam tersi sıradan ama  keyifli bir gündü efendim…Niçin mi ?...

Öncelikle, tatminlik duygusu, sonra dostlarla buluşma görüşme sevinci… Evet işte bu kadar basit bir  şey…İçim kipi kıpır… Diyorum, bu akşam valizlerimi katip, bir yata binsem, uzuuun bir yola çıksam bir güverte de gün batımı izlerken diğer yandan güzel bir romanın sayfalarını yudumlasam büyük bir istiahla…Aynı, elimdeki bir fincan kahveyi yudumladığım gibi mesela… Gerçi hiç bir zaman güvertede sıcak kahve içmenin tadına varamadım ki ben. Hep elimde soğumuştur, ve soğukta olsa içmişimdir… Bunları anlatırken bir yaz tatilinde, yine güvertede kahvemi yudumlarken, bir  Fransız mimar bey  efendi ile tanışmıştık yaşlı bir bey eşi ile Türkiye ye gidiyorlmlarmış… çok sevmişler bizim cennet vatanımızı. Artık bundan böyle hep orada yaşamaya karar vermişler ve yerleşmek için hazırlık yapıcaklarmış…Bense, bunları duyunca hem gururlandım hem kıskandım açıkça … Düşündüm : Bir yabancı aile bizim vatanımıza yerleşmek için can atarken, biz onların ruhsuz topraklarından ömrümüzü tüketiyoruz… Ne garip demi ??? Bende bir gün,  vatanımda süresiz kalmanın tadını çıkarabilirmiyim dersiniz ?… Bilmem ki.  Yine de ben buralari özlerim herhalde….Yillarca kaldigim mekanlari, konuyu komsuyu, rutin ve siradan hayatimi…
neyse bugunluk bu kadaaar,  ben" Filinta"'yi izlemeye koyuluyorum : Güzel bir dizymis ya bu normalinde fazla televizyon dizileri izlemesini sevmem ama bu ilgimi çekti valla , çok kaliteli gorunuyor ikinci izleyisim ve geriside gelir herhalde vakit buldukca, ha birde Ertugrul dirilis var oda hiç fena deyilmis...Ondan sonraki Gundem Oteside harika, Zaten daha önceden Pelin Cift'e bayiliyorum...hihi anlasilan bugunlerde bol bol tv izlicem... tabi basinda uyuyup kalmazsam...:( 

4 Şubat 2015 Çarşamba

Fani dunyada hizli geçen zaman...


Paul Kelley



Evet 4 Şubat olmuşuz. Ne zaman gelip geçiyor vakit yahu??! Yeni yıl gireleli tam bir ay olmuş,dolmuş, taşmış… Babamın yaş günü iki gün olmuş geceli… Ben daha bir yaş günü bile kutlamadım…utanarak söylüyorum ama… Unutmuşum  Annem derdi hep bana “Sen ne kadar soğuk bir evlatsın kızım ben seni kış günüde de doğurmadım ama…” diye…Haklıymış meğerse anacım…İyi ama aileden kimse de hatırlatmadı yahu ! İnsan bir fısıldar demi ama…Neyse alicaginiz olsun aile fertlerim benim… Onlar da ne yapsın, bakıyorlar ki ne arıyorum ne soruyorum kimseyi, demek ki benden iyce ümitlerini kesmişler gariplerim…Bugün yanlarına gitseydim keşke… Ama olucak ya, aksilik üst üste gelir, evelsigün arabam bozuldu garaja verdim …Daha önce de dedim ya, benim mazeretlerim bitmez anam bitmeeez...Şimdi bunu böyle söylesem inandırıcı gelmiçek : Daha önce neredeydin dicekler… efendim, daha önce hastaydım , sonra ev inşaat işleri derken.. Hala da telaşlıyım : evin halini bir görseniz… Sabah gene bir kalktım kahve makinami zar zor bulup, yarı gözüm yumlu, duble expresömü yudumlarken, bütün günün yoğunluğu şöyle gözden bir geçirdim veee, kendi kendime : ben tekrar yorganımın altına sıcacık girsem olur mu acaba diye kaçıçak yer aramadım deyil… isim bitmiyor benim, bitmiyor işte, ben böyle doğmuşum anlaşılan. Hiç işi bitmeyen biri varsa o da benim bu dünyada herhalde…

_Tabiki bitmiçek kızım ya sen ne sandın? Bu dünyaya rahat etmek için mi geldin? Sen burayı, cennetle filan karıştırmıyorsun demi?

Eh! Benim sorunlarımda herkez gibi o halde…Demek ki bu dünyada bulunan her insanın,Kadın olsun erkek olsun , hatta çocuk olsun, bir türlü sıkıntısı var…

Hepimize kolay gelsin o halde!

Evet, Kolay ve başarılı yaşamlar hepimze sevgili dostlar!

Basari derken sevgili arkaddasimiz Hamiyet Akan çok guzel bir siir kitabi çikarmis degerli dostlar haberiniz ola ! Deep kardesimizin yayinladigi ikinci kitabindan  sonra gelen ikinci gururumuz her ikisinide gonulden tebrik ediyorum !!! Bakin  bunlar çaliskan insanlar basariyi hak edenler sizin anlicaginiz! Benim gibi yerinde sayiklayaipta acizlananlardan deyil yani... link : Yurekten kaleme ve Sade ve derin ! Insallah en kisa zamanda bu saheserlere ulasabiliriz...;) :))

Bu arada Prensesimin bir mimi vardi bende, unutmadim...Ama iste benim gibi tembel olunca anca... ;)

Günaydınlar cümle alem! Hayırlı ve kolay bir gün geçirmenizi dilerim efendim… Saygılar ve bol sevgiler benden yana!...

3 Şubat 2015 Salı

Hayal inşası...





görsel : Ziani Hocine




Evde bu kadar tamire ve inşaata girişmişken diyorum, kendime bir çalışma odasıda mı ayarlasam...misafir odasını biraz elden geçirdim mi çok güzel bir çalışma odası olur bence…gerçi iki üç aya bir yatılı misafirim geliyor ama…Ne yapayım ya gelmeyversin artık canım ! Misafir karşılıcak ne zamanım var ne de sağlığım bugünlerde…Ha ha !!! Eyvah ! herkes artık diyordur ne kadar misafirden bezgin bu Eda arkadaşımız diye…
Ama ne yapayım, ancak burada ifade edebiliyorum bu duyguklarımı canlarım ya…Aslında ben severimde misafirlerimle güzel vakit geçirmeyi, gülüp eğlenmeyi, onları gezdirmeyi ama gerçekten bıkkınlık geldi! L Üstelik hayat şartlarımda buna müsait deyil ki artık…çocuklarım gittikçe büyüyor onlara daha fazla zaman ayırmak istiyorum. Her tatilde de misafir gelince, onları ihmal ettigimi farkındayım…Üstelik çok fazla hobilerim var benim… Aktif bir insan oluduğum için bazen, gün boyu onlarla oyalanırken vakit kayıp etmişim gibi bir rahatsızlık duygusu hissedyorum…İşte, bundan ibaret benim yatılı misafirden kaçışım sevgili dostlar, yanlis anlamayin beni ne olur!...
…Neyse ben nerede kalmıştım ?... Ha misafir odasını çalışma odasına çevirme projesinde…Evet ya! Bence güzel bir fikir ! …Ama benim beyler beyim ne dicek ?!... iş onu ikna etmekte kaldı şimdi…Hmmm !...Masrafda haliyle baştaki hesabın üstüne çıkıcağı malum…Ama çok güzel bir çalışma odası olur yaa ! Düşünseniz ya : bir köşede çalışma masam bilgisayarım, bir diğer köşede atölyem : boyalarımı, fırçalarım…Onlari rahat ve duzenli sekilde yerlicek kocaman bir dolap, kitaplarım, şövalem, ışıklandırmalar falan filan ! waw ! Nasıl ikna etsem acaba ???...